T.C.

BURSA VALİLİĞİ

İl Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü

BURSA

EKONOMİK VE SOSYAL

GÖSTERGELER

OCAK 2021  

                                                                                                                                            


Bursa, 3.101.833 nüfusu, 17 ilçesi, 1’i büyükşehir olmak üzere 18 belediyesi ve km2’ye düşen 285 kişilik nüfus yoğunluğu ile önemli illerimizden biridir.

Bursa ilinin tarihi; Anadolu topraklarının tarihi ile bütünleşmiştir. Şehrin oluşumu ve gelişimi antik çağlardan günümüze tarım, ticaret, üretim ve nihayet sanayi temelinde gerçekleşmiştir.

Ülke sanayimiz açısından önemli bir konumda olan ilimiz, çağdaş dünyanın getirdiği yenilikler neticesinde sanayi ve turizm başta olmak üzere her alanda gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde ağır bir rekabetle karşı karşıya kalmıştır.

İşte bu ekonomik, sosyal ve kültürel rekabetle baş edebilmek toplumun her kesiminin sağlam ve sağlıklı bilgilendirilmesi ile mümkün olabilecektir. Çağımızda bilgi; tükenmeyen ve her gün yeniden üretilen bir kaynak olarak her türlü sosyal ve iktisadi faaliyette en önemli ve temel girdi haline gelmiştir.

1 Ocak 2020 ile 31 Aralık 2020 arası verileri içeren bu yayının amacı da; Bursa ilinin ekonomik, sosyal, kültürel vb. tüm varlıklarının ilgililere sunularak XXI. yüzyılın gelişmiş, çağdaş, refah ve küresel rekabet düzeyi yüksek ve sürdürülebilir büyümeyi benimsemiş bir Bursa’nın oluşumuna katkıda bulunmaktır.

İLİN TARİHÇESİ

İlkçağdan günümüze Bursa;

Antik Dönem: Arkeolojik kaynaklar, Bursa ili ve çevresini 8.500 yıl ile tarihlendirmektedir. Orta Avrupa ve Balkan kültürünü oluşturan ilk tarım toplulukların yerleşik düzene geçmelerinde bu bölgenin etkili olduğu konusunda bilgi verilmektedir. Bursa’da Kuzeybatı Anadolu’nun tarih öncesi geçmişine ışık tutan çok sayıda höyük bulunmaktadır. Prehistorik dönemde insanların yaşadıkları köyler olan bu höyüklerden yaklaşık 30 adedi tespit edilmiş durumdadır. Orhangazi-Ilıpınar Höyükte Neolitik Çağa, Yenişehir-Menteşe Höyükte Kalkolitik Çağa, Nilüfer-Akçalar Aktopraklık Höyükte Geç Neolitik-Erken Kalkolitik Çağa, İnegöl Höyükte ise Erken Tunç Çağına ait kalıntı ve buluntulara rastlanılmıştır.

M.Ö.1200 yıllarında Anadolu’da hüküm süren Hitit Devletinin yıkılması ile meydana gelen otorite boşluğu nedeniyle Bursa bölgesi, Balkanlar’dan Anadolu’ya giren Bityn ve Tynin gibi toplulukların istilasına uğramış, bu akraba topluluklar daha sonraları birleşerek bölgede Bithynia krallığını kurmuşlardır. Bithiynialılar o yıllarda İran üzerinden Anadolu’ya gelip Lydia Devleti’ni yıkan ve M.Ö. 513/512 yıllarında Bithynia bölgesini ele geçirip Byzantion’u (eski İstanbul) kuşatan Perslerin hakimiyeti altında kalmıştır. Güney sınırı bugünkü Mustafakemalpaşa ilçesi yakınlarından başlayan kuzeyde ise Marmara ve Karadeniz kıyılarına kadar uzayan bölgeye antik çağda Bithynia adı verilmiştir. Bölgenin daha güneyi ise Mysia antik bölgesi içerisinde kalmaktadır. Antik çağın iki önemli bölgesinde toprakları bulunan Bursa ve çevresi sadece kuzeyden değil güneyden de istilalara uğramış, bunların sonucunda çok sayıda koloni kentleri kurulmuştur.

M.Ö. 5-3. yüzyıllar arasında daha ziyade İon şehirleri tarafından kurulan bu kentler bölgede mevcut birçok antik kentin ve günümüz modern şehirlerinin temelini oluşturmuştur. Bu antik kentlerin en önemlileri; Nikaiae-İznik, Kios-Gemlik, Otroia-Yenişehirde, Apameia-Mudanya, Kremastis-Karacabey, Adriani-Orhaneli, Miletepolis-M.K.Paşa ve Apollonia-Gölyazı’dır.

M.Ö. 545-333 yılları arasında Pers hakimiyeti altına giren bölge, M.Ö. 333’den sonra Persleri yenerek Anadolu’yu ele geçiren III. Alexander (B. İskender) hakimiyeti ile tanışmış ve onun  kısa süren yaşamı sonrası oluşan Hellenistik dönem krallıkları arasında I. Nikomedes (M.Ö. 279-250) zamanında Bithynia Krallığı’na bağlanmıştır.

Bugünkü Bursa şehrinin temelini oluşturan antik Prusia kenti ise Bithynia krallarından I.Prusias (M.Ö. 228-185) tarafından kurulmuş, adını bu kraldan almıştır. Tarihte Prusia Ad Olympum olarak anılan şehir Olympum takısı ile Olympos (Uludağ) eteğinde kurulmuş Prusias’ın kentini ifade etmektedir. Bu şekilde Kral Prusias’ın adını taşıyan diğer kentler olan Prusias Ad Mare (Gemlik) Prusias Ad Hypum (Düzce) kentlerinden ayırt edilmiştir.

Romalılar Dönemi: Bithynia Krallığı IV. Nikomedes (M.Ö. 74)’in vasiyeti ile Roma Devletine bağlanmış, bu tarihten sonra Roma’nın Asya’daki eyaletlerinden biri olmuştur.

Bizans Dönemi: Roma İmparatorluğu M.S. 395 yılında Doğu Roma (Bizans) ve batı Roma olarak ikiye ayrıldığında Bursa Bölgesi Doğu Roma İmparatorluğu içinde kaldı. M.S. II. yüzyıldan itibaren Bursa ve  çevresi Hıristiyanlar için çok önemli bir bölge olmuş, bugünkü Uludağ’ın değişik bölgelerinde M.S. 5. yy’ dan itibaren sayıları 50’yi geçen kilise ve manastır kurulmuştur. Tarihte Olympos, Oros Ton Kalegeron adı verilen, içinde barındırdığı kilise ve manastırlardan dolayı Keşişdağı, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde Ruhban Dağı ve son olarak 1925 yılında  Uludağ adını almıştır. Hıristiyanlar için önemli bir inanç merkezi olan İznik’ de  325 yılında I. Konsil, 787’de VII. Konsil toplanmıştır.

Anadolu Selçukluları Dönemi: Türkler Bursa bölgesine ilk olarak 1080 yılında gelmiştir. 1081-1097 yılları arasında Selçuklular tarafından ele geçirilen İznik bu yıllar arasında Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olmuştur.

Osmanlı Dönemi:1299 yılında Söğüt’te kurulan Osmanlı Beyliği toprakları arasına İnegöl, Bilecik, Yenişehir ve İznik civarı katılır. 1308 yılında yüksek surlarla çevrili Bursa’yı kuşatan Osmangazi’nin kuşatması fethe kadar devam etmiş 1324 yılında kuşatmaya Orhangazi devam etmiştir. Bursa, yıllarca süren kuşatma sonrasında yardım alamayınca  06 Nisan 1326 yılında, Orhan Gazi’ye teslim olmuştur. Orhan Gazi Bursa’yı Başkent yaparak, babası Osmangazi’yi Hisar semtinde Saint Elia Manastırının bulunduğu yerde yapılan gümüş kümbetli  türbeye defnetmiştir.

Bu dönemde Osmanlılar surla çevrili Hisar içine yerleşirler. Osmanlı Devleti’nin ilk parası Osman Gazi döneminde basılmıştır. Bursa, altı yüzyıl sürecek dünyaya yön veren cihan imparatorluğunun ilk başkenti olmuştur. 1327 yılında, Orhangazi tarafından Hisar içinde “Bey Sarayı” adı verilen saray; Hisar dışında Orhan Camii, imaret ve hamam yaptırılmıştır. 

Orhan Gazi’nin 1362 yılında vefatı üzerine, I. Murad Hüdavendigar başa geçmiş ve Bursa’da birçok imar faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde Çekirge’de kendi adı ile anılan cami, medrese, imaret, hamam ile Hisar içindeki Şahadet Camii yapılmıştır.

1389 yılında Kosova’da Haçlı Seferlerine karşı kazanılan büyük zaferden sonra savaş alanını gezerken Sırp asker tarafından hançerlenerek şehit edilen I. Murad’ın, iç organları Kosova’da gömülmüş, gömüldüğü yerde türbe inşa edilmiştir.

Bedeni ise oğlu Yıldırım Bayezid tarafından Bursa’ya getirilerek Çekirge Semtinde bulunan türbesine defnedilmiştir.

I. Murad’ın yerine Osmanlı tahtına Yıldırım Bayezid (1389-1402) geçmiştir. Yıldırım döneminde Ulu Cami, Yıldırım Semtinde cami, medrese, han, hamam, darüşşifa ve bir de zaviye inşa edilmiştir.

Yıldırım Bayezid 1402 yılında Ankara Savaşı’nda yenilince, Timur Batı Anadolu’yu almış, Timur’un orduları Bursa’ya gelerek şehri tahrip etmişlerdir. Timur’un çekilmesinden sonra Bayezid’in oğulları arasında çıkan taht kavgaları sırasında Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından şehir kuşatılmış ancak ele geçirilememiştir.

Yıldırım Bayezid’in ölümüyle, 1413 yılında Çelebi Sultan Mehmed tahta geçerek Bursa’yı imara başlamış ve Hacı İvaz Paşa’ya “Yeşil Külliye”yi inşa ettirmiştir.

II. Murad (1421-1451) Muradiye Külliyesini yaptırmıştır. Osmanlı padişahları tarafından Bursa’da yaptırılan son külliye olma özelliği taşıyan Muradiye Külliyesi’nde   cami, medrese, imarethane ile Cem Sultan, Şehzade Mustafa Çelebi, Şehzade Ahmet, Şehzade Mahmud, Şehzade Mustafa ve şehzade annelerinin ve Osmanlı Ailesi’nden kişilerin türbeleri bulunmaktadır.  Külliye’nin yanında bulunan 17. Yüzyıl Osmanlı Evi (müze) Fatih Sultan Mehmet’in doğduğu ev olarak bilinmektedir. Külliye’nin alt kısmında XV. yüzyıl Divan şairlerinden Şair Ahmet Paşa Medresesi bulunmaktadır.

1453’te İstanbul’un fethi ile saltanat merkezi İstanbul’a taşınmıştır. Siyasi önemini kaybeden Bursa, medreseleri, tekkeleri, alimleri ile bilim ve İslam aleminin, şair ve sanatçıları ile sanatın merkezi olmuştur. Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa başkent Edirne ve İstanbul’a taşındıktan sonra da “manevi başkent” olarak etkisini sürdürmüştür.

Cumhuriyet Dönemi: Kurtuluş savaşı yıllarında 8 Temmuz 1920 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edilen Bursa iki yıl Yunanlıların işgalinde kalmıştır. 11 Eylül 1922 tarihinde büyük mücadeleler sonucunda işgalden kurtarılan Bursa bağımsızlık yolunda atılmış en önemli adım olan Mudanya Mütarekesine ev sahipliği yapmıştır.  Büyük Taarruz’da kazanılan zafer sonucunda İtilaf Devletleri ateşkes çağrısında bulunarak Mudanya Mütarekesi 11 Ekim 1922 tarihinde Mudanya’da imzalanmıştır.

Bursa, Osmanlı döneminde tarım ve ticaret merkezi olma özelliğini Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan sanayi kuruluşları ile geliştirmiş, 1935 yılında Bursa Merinos Fabrikası Atatürk tarafından açılmıştır. Atatürk 17 Ekim 1922 tarihinde ilk kez Bursa’ya gelmiş, Cumhuriyet ile birlikte yapılan yeniliklerin toplumdaki etkilerini araştırmak ve ekonomik alanda yeni atılımlar gerçekleştirmek amacıyla Bursa’yı resmi olarak 18 defa ziyaret etmiştir.